14 Eylül 2014 Pazar

Homosapiens Seul'de



Ne zamandır yazmak nasip olmamıştı. Normal bir şeyler yazmayı geçtim, Kore'den geldiğimden beri sağ olsun epey kişiden bloguma yazı yazmamı beklediklerine dair söylemler aldım. Okul durumu, taşınma falan derken heyhat yerleşik hayata geçirsinler beni çok yoruldum. :(

Malum artık Amerika, Avrupa değil asıl akım Kore. Uzak olması, insanların halen daha çok fazla bilgi sahibi olmaması gitme konusunda da fikir sahibi olanları tereddüde düşürüyor. Kore'ye giderken bir şey anladıysam o da plan yapmayın keza kuzenimle benim gidişimiz bu sene gideceğiz işte, gideriz herhalde ya, of nasıl gidecek, abla gidiyor muyuz, biletlere baktım ucuzlar da gitsek mi, alıyorum bak, aha aldım şeklinde oldu. O kadar tuhaf bir durum ki Sinchon'da metrodan indik ama biz sanki hâlâ Türkiye'deydik. Peki bu Kore'ye nasıl gidiliyor acabası?

Kore'ye iki şekilde gidebiliyorsunuz. Aktarmalı ve direkt uçuşlar. THY'nın direkt uçuşları mevcut ancak biz 4 ay falan öncesinden sorduğumuzda gidiş dönüş 2600 lira gibi bir bütçe çıkarmışlardı. Bizim de mantığımız uçaktan kısıp orada harcamak üzerine olduğundan o fiyat fazla geldi. Bu sırada ben ziyadesiyle turizm ofisi gezip uçuş fiyatlarını öğrenmeye çalıştım ancak fiyatlar çok da olumlu değildi ve moraller baya düştü o sırada. Olmayacak galiba diye bile düşündüm. Hatta yine ofislerden birinde kuzenimle fiyat sorguluyoruz THY için, kadının söylediği fiyatlar o kadar uçuktu ki kurduğum tek cümle "Bu THY kendi vatandaşından başka herkesi gezdiriyor galiba, Barcelona mesela". **9000 liraya kadar çıkan fiyatlar var, oralara hiç girmiyorum çünkü muhtemelen öğrenci çoğunluk olacağından bütçeler de kısıtlı olacak ki anlattıktan sonra emin olun o kadar para vermenin gereksiz olduğunu anlayacaksınız.**

Bir gün kuzenimden aldığım arama rahatlattı içimizi. İnternet üzerinden tarihlerde oynama yapınca 1500 liraya gidiş dönüş bilet bulduğunu söyledi. Ancak Katar Havayolları ve aktarmalı. O zamana kadar Katar'ı duymadığımdan düşer miyiz, o ne ola ki diye düşündüm ama sonradan beş yıldızlı olduğunu öğrenip uçakları da görünce ohh dedim galiba gidiyoruz. Umutlar yeşerdi, hayaller kuruldu, benim uğursuzluğuma karşın biletler alındı ve gün sayılmaya başlandı.

29 günlük seyahatimize Atatürk Havalimanı'ndan başladık. Buradan 4-4.5 saatlik Katar'a bir yolculuk orada yaklaşık 2 saatlik bir beklemeden sonra da 8 saatlik Koreye gidiş ve tabii ki de en güzeli. Daha önce yurt dışına çıkanlar biliyordur Kore'nin vizesi yok o yüzden sıkıntı yaşamıyorsunuz ancak havaalanından yurt dışı harç pulu almanız gerekiyor. 10 lira gibi bir meblağ olması lazım, tam hatırlayamıyorum. Onun haricinde bir şey yapmanıza gerek yok. Check in yaptırdıktan sonra pasaport kontrolünden geçip kapınıza ilerliyorsunuz ve uçağa alımları bekliyorsunuz. Katar Havayolları bu esnada devreye giriyor, fazla iyiler çünkü, fazla güler yüzlüler, fazla hizmet sunuyorlar ahahaha Abartmıyorum epey şımarıyorsunuz. Şöyle ki dönüş yolunda kuzenim bir sıkıntı yüzünden ağlarken hostes önce mendil ardından da modumuz yükselsin diye elma suyu getirdi ve ikimiz de şok olduk. Bunun yanında 8 saatlik yolculukta iki, 4 saatlikte ise bir öğün yemek sunuyorlar ve birkaç kere içecek servisi yapıyorlar. Uçak saatleri de çok iyi ayarlandığından jet lag sıkıntısı yaşamıyorsunuz. Bu yüzden emin olun Katar iyi bir seçenek. Gidiş yolunda 2 saatlik bir aktarma olmasına rağmen dönüş yolunda Kore- Katar arası 10 saat ve 8 saatlik bir aktarma süresi var Katar Havaalanında. Onu da belirtmekte fayda var ancak biz çok etkilenmedik açıkçası, yanınızda arkadaşınız varsa bir şekilde geçiyor zaman.








Aktarmadan bahsetmekte de fayda var. Daha önce aktarmayla bir yere gitmediğimden en çok tereddüt ettiğim durumdu şahsen ancak bu konuda fazlasıyla kolaylık sağlamışlar. Uçaktan indiğinizde görevliler tarafından karşılanıyorsunuz zaten, ayrıca en sevdiğim kısımdır pilot tarafından uğurlanma kısmı kkk Tabelalarda Arrival (Katar'a gelenler) ve Transfer yazılarıyla sizlere nereye gideceğinizi gösteriyorlar hatta yetmiyor görevliler elleriyle sizi yönlendiriyorlar. Transferde yine bir valiz kontrolünden sonra uçağınızın numarasına bakmak için ekranlara yönelip kapınızı öğrenip oraya gitmenizde fayda var. Ancak bazen kapılar değişebiliyor bu yüzden arada kontrol etmek gerekebiliyor. Sonra yine aynı rutin kapılar açılır, alımlar başlar ve içeridesiniz. :D

Bu konuda Kore daha karışık. Zaten ülkeye giriş yapacağınızdan doğal olarak prosedürleri var. Uçakta size zaten dağıtılacak olan belgeyi dolduruyorsunuz, adınız, kalacağınız yer, pasaport numarası vesaire. Ha verilmediyse de orada da mevcut, giriş yapacağınız yerde de bulabilirsiniz. Giriş yaparken yüzünüzün fotoğrafını çekip parmak izinizi alıyorlar sonrasında da aşağıya inip valizlerinizi alıyorsunuz. Biz yukarıda oyalandığımızdan valiz kısmını kaçırmıştık, valizler kayboldu diye dertlenirken ortalıkta tatlı mı tatlı bir çekiğin Katar Katar diye dolaştığını gördüm ve baktım bizim valizler, hemen aldım selamlaştık falan caaaağğğnnnımmm :* Şöyle bir durum da var, uçaktan indikten sonra metroya biniyor bir durak gidiyorsunuz ondan sonra pasaport kontrolüne tabii tutulup valizlerinizi alıyorsunuz panik yapmayın yani :')






Her şey tamamsa Kore'desiniz artık. İsterseniz Hana Bank'tan exchange yapabilirsiniz çünkü T-Money Card alıp doldurmanız gerekecek. Onu da çıkışa yöneldiğinizde göreceğiniz Seven-Eleven markette yapabilirsiniz. Çalışan çocuk İngilizce bilmekle birlikte pek yardımseverdir, bize kartları bedavaya vermişti hohohoho Son olarak metroya binip nerede kalacaksanız oraya yol alın. Kore'ye bayılacaksınız <3333333

Diğer yazımda konaklama konusuna değineceğim, meraklan bekleyin olar mı yıhyıhyıh

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder